8 Mayıs 2011 Pazar

Annelerimize her dilde sevgimizi sunalım...

Seni seviyorum
I love you
J'taimeTe quiero
Ti amo
Ich liebe dich
أحبك
Обичам те
我爱你
Я люблю тебя
Jeg elsker dig
Rakastan sinua
من شما را دوست دارم
Jag älskar dig
Szeretlek
मैं तुमसे प्यार करता हूँ
Σ 'αγαπώ
Et vull
אני אוהב אותך
Eu te amo
Ես սիրում եմ քեզ
あなたを愛して
Volim te
И лове иоу
ฉันรักเธอ
Te iubesc
Ma armastan sind
səni sevirəm
Ég elska þig


21 Ocak 2011 Cuma

ORTADOĞUNUN YILDIZI : BEYRUT

Son zamanlarda Beyrut, tatillerde tercih edilen destinasyonlardan biri oldu. Geçtiğimiz Ramazan Bayramında gittiğim Ortadoğunun yıldızı ve Paris'i olarak adlandırılan bu güzel şehirde çektiğim fotoğraflarla ve orayı tanıtıcı küçücük bir yazı ile biraz olsun sizleri oraya götürmek istiyorum.  
Beyrut Lübnan'ın başkenti ve İstanbul'dan çeşitli havayolları ile ulaşım mümkün ve uçakla İstanbul - Beyrut arası 1 saat 55 dakika sürüyor. Otel seçeneğinizi iyi yapmanızı ve merkezde bir otelde kalmanızı öneririm, birçok otel eski ve kötü, mümkün olduğunca 4 veya 5 yıldızlı otelleri tercih etmekte fayda var. Ben gerçekten çok güzel, merkezi, sahil şeridinde olan, roof'unda küçük de olsa bir havuzu olan ve hatta gündüzleri bu havuzda pool party'lerin yapıldığı 4 yıldızlı Palm Beach Otel'de kaldım. Bu oteli eğer giderseniz tercih etmenizi şiddetle öneririm, bilgi almak için http://www.palmbeachbeirut.com/ adresini ziyaret edebilirsiniz.
Beyrut güvenli bir şehir, giderken acaba savaş var mıdır, çatışma olur mu, bomba patlar mı, başıma bir roket isabet eder mi diye kaygılanmaya gerek yok:-). En az İstanbul kadar güvenli bir şehir, ama yine de merkezi ve turistik sokaklarda tanklar ve askerlerle sıklıkla karşilaşabilirsiniz, ama tamamen güvenlik amaçlı. Şehirde yıllarca sürmüş olan savaşın izlerini binalardaki kurşun ve roketlerin yapmış olduğu hasarlardan görebiliyorsunuz. Birçok bina tekrardan yapım aşamasında olduğudan şehrin büyük bir bölümü inşaat şantiyesi görünümünde.

Şık cafeler, restoranlar, alışveriş merkezleri, hemen her yerde karşımıza çıkan ünlü markaların mağazaları hepsi Beyrut'ta da var. Şehir merkezinde(Down Town) Yıldız Meydanındaki Clock Tower (Saat Kulesi) Beyrut'un en merkezi yeri, gece ve gündüz boyunca hem yerli halkın hem de turistlerin rağbet ettikleri, etrafında cafelerin ve restoranların olduğu bir bölge. Clock Tower'a çok yakın bir mesafede mavi kubbeli 2004 yılında yapılmış olan 6500 kişinin aynı anda namaz kılabileceği büyüklükte Al-Emin Camii'ni ziyaret edebilirsiniz. Ülke nüfusunun yarısını Müslümanlar yarısını da Hristiyanlar oluşturduğundan dolayı camileri ve kiliseleri yanyana görüyorsunuz.

Özellikle akşamları sahil kenarında gezinti yapmak isteyenler için Korniş adı verilen bizim İzmir'imizin Kordon boyuna benzettiğim oldukça uzun bir yürüyüş yolu var. Akdeniz'e kıyısı olan bu güzel  şehrin sahilinde Pigeon Rocks (Güvercin Kayalıkları) adı verilen ve şehrin simgesi olmuş kayalıkları görebilir, tüm turistlerin yaptığı gibi önünde fotoğraf çekebilirsiniz.
Gece hayatı Beyrut'ta çok renkli, Gammasey adı verilen semt ve aynı isimli sokakta publar, Lübnan yemeklerini tadabileceğiniz çeşit çeşit restoranlar karşılıyor sizi. Jet sosyete ise Down Town'daki çeşitli kulüplere, altlarındaki son model spor arabaları yada jeepleri ile geliyorlar. Gece hayatının burada ne kadar da İstanbul'a benzediğini hatta onunla yarıştığını görebilirsiniz. Gece eğlenen halk, gündüzleri (benim gittiğim mevsimin yaz olması nedeniyle de) deniz kenarlarında, beachlerde yada havuz partilerinde çılgınlar gibi eğlenerek vakit geçiriyorlar. Yani tam anlamıyla bir zevk-i sefa denilebilir :-) . Gece eğlen- coş, gündüz güneşlen, partilen:-))
Beyrut'un çevresinde turistik yöreler ve gezilmesi görülmesi gerçekten gerekli çok güzel yerler de var. Beyrut'un merkezinden otobüsle gidebileceğiniz  sadece 30-40 dakikalık mesafede Unesco tarafından dünya mirası listesine alınmış olan ve hatta dünyanın 8. harikası olmaya aday gösterilmiş Jeita mağarasını gezebilirsiniz.  Sarkıt ve dikitlerden oluşan mağara  görsel olarak çok etkileyici , büyük ve küçük mağara olmak üzere  iki kısımdan oluşan mağaranın birinin içinde  bir göl mevcut olup içinde sandallarla kısa bir yolculuk yapabilirsiniz.
Byblos tarihi harebelerin olduğu Finikeliler zamanından kalma antik bir şehir. Dünyada yazının ilk kez kullanılmış olduğu bölge. Tarihden hoşlananlar için etkileyici olabilir.
Teleferiklerle Beyrut'un en yüksek tepesine çıkıp oradan tüm şehri ayaklarınızın altına almak istiyor ve görsel bir şölen yaşamak istiyorsanız, Harissa tepesine mutlaka çıkmalı ve oradaki Meryem Ana kilisesi ve heykelini mutlaka görmelisiniz. Oradan Beyrut'un tüm güzelliğini fotoğraflayabilirsiniz.

Son olarak Lübnan yemeklerinin enfes olduğunu ve bizim mutfağımızla da benzerlikler gösterdiğini söyleyebilirim. Yurt dışına gidince birçoğumuzun şikayet ettiği yemek sorununu burada yaşamamak paha biçilemezdi :-).

Beyrut'u görmeyenlerin vakit ayırıp bir ara bu güzel şehre gitmelerini öneririm...

Pigeon Rocks

Korniş (Sahil Yolu)

Al-Emin Camii

Bir Katolik Kilisesi
 
Romalılardan kalma bir hamam kalıntısı

Down Town'da Ünlü Markalar

 

Clock Tower

Down Town



Byblos Antik Kenti

Harissa Meryem Ana Heykeli


Harissa Tepesinden Beyrut

5 Ocak 2011 Çarşamba

Buzdolabı Aksesuarları


Belki gittiğimiz bir şehirden, küçük bir kasabadan, belki kasaptan, kebapçıdan , yandaki bakkaldan, sucudan, Dr.Levent'in muayenehanesinden aldığımız küçük, arkası mıknatıslı buzdolabı süsleri onlar. Birçoğumuzun buzdolabında yer alan, hatta buzdolabının ön kapağını tamamiyle kaplayan (ki benim ki öyle:-)) şirin, küçük aksesuarlar. Tabiki kasaptan, taksi durağından aldığımız değil ama gittiğimiz, gördüğümüz, seyahatimiz sırasında beğenerek hatıra olarak aldığımız magnetler ne kadar çok şey anlatıyor belki de ona yıllar sonra bakınca....




Yakınlardan, arkadaşlardan, eşten dosttan hediye olarak bazen magnet isteniyor ya, ben de istiyorum çoğu zaman, onlara hiç kanım ısınmıyor nedense:-). Kendimin gezip gördüğü yerden, o yerin havasını soluyarak aldığım magnetler benim için daha değerli oluyor. Beni o şehre, o ana, oradaki yaşanmışlıklara, hatıralara tekrar götürüyor.....
Belki yıllar önce ailenizin fertleriyle yada en sevdiğiniz arkadaşınızla, dostunuzla, sevgilinizle gittiğiniz ama şuan belki de yanınızda olmayan bu kişiyle o tatilde geçirdiğiniz özel dakikalar, çıktığınız bir yat turu, denize girdiğiniz o plaj, belki iliklerinize kadar üşüdüğünüz o karlı sokaklar, belki o magneti dükkandan satın aldığınız an, dükkan sahibiyle sohbetiniz gözünüzde canlanıyor.....






Eğer magnet biriktirme alışkanlığınız yoksa, buna hemen başlayın derim...Bence çok değerli hatıralar hepsi. Buzdolabını süsleyen küçük şeyler olarak görmeyelim, yıllar sonra bakınca ahhhh ahhhh ne güzeldi ya özledim, tekrar beni büyüleyen bu şehri görmeliyim dedirtebiliyor magnetler. O yüzden ben bir çok şehri 1 kereden fazla gördüm. Sebebi magnetler olabilir mi ?, bunu şimdi yazarken anladım:-)))


28 Aralık 2010 Salı

Narları Kıralım


Yeni yıla sadece bir kaç gün kaldı. Yeni yıla girdikten sonra NAR kırmak birçok kişi için adet olmuş. Ben de evimde 2 sene üstüste NAR kırdım ve iyi etkisini de gördüm, bol bol gezdim. Ha bu sene de kıracak mıyım? Evet kesinlikle ama genelde gece 12'de evde olamıyorum ve daha sonrasında kırıyorum, demekki vaktinde kırsam evden içeri hiç giremicem :-))

NAR kırma ritüeli nasıl yapılır?:-)

Önce orta boy yada büyük boy bir NAR manavdan seçilir :-) Güzelce bir poşete sarılır hatta o poşetin yırtılma ihtimaline karşı ikinci bir poşete daha sarılır ve gece yarısından sonra sokak kapısı açılır ve kapının eşiğine doğru evin içinden hızlıca ve kuvvetlice tek bir hareketle fırlatılarak atılır. NARınız paramparça olmuştur, umarım poşetler sağlamdır, ev kırmızıya boyanmamıştır.:-)). Artık NAR kırma işlemi nihayete ermiştir ve eviniz bolluk ve bereket içerisinde en azından 1 seneliğine sigortalanmıştır:-). Biliyorsunuz NAR eski yüzyıllardan beri bereketin simgesi olarak görülmüş, bolluk ve bereketi simgelemiştir. E siz bir de bu NAR kırma işlemini gerçekleştirip üstünüzü başınızı giyip şöyle bir evinizin çevresinde yaya olarak yürüyüş de yaparsanız, o zaman bütün bir yıl boyunca keyfinize diyecek yok, her yeri gezip görüceğinizin ilk adımını atmış olursunuz.
Sen ne kadar çok geziyorsun yaaaa diyen tüm arkadaşlarıma buradan cevap vermiş oluyorum ve bu sırrı burada açıklamış oluyorum:-) Arkadaşlar ben her sene, yılbaşında NAR kırıyorum ve evden çıkıp şöyle bir tur atıyorum evin çevresinde. Uzaklara yürürsem o sene uzaklara gidiyorum, biraz üşenirsem, o gece de hava biraz soğuksa şöyle bir köşeyi dönüp tekrar eve dönüyorsam, o sene kısa mesafelerde geziyorum:-)))
Hadi bu sene hep birlikte NARları kıralım.....:-))

27 Aralık 2010 Pazartesi

Menengiç Kahvesi

İlk defa arkadaşımla gittiğim spa merkezinde ismini duyduğum bir sıcak içecekti menengiç, bildiğimiz Türk kahvesi gibi ama daha yumuşak,sütlü ve daha aromatik... Orada menüde melengiç kahvesi ismiyle sipariş ediyorsunuz. Ama internetten araştırınca gerçek isminin menengiç olduğunu öğrendim. Spa merkezindeki görevli bu kahvenin sütle yapıldığını çitlemik de denilen bitkinin tohumlarından yapılan bir kahve türü olduğunu anlattı. Daha önce hiç bir cafede karşılaşmamıştım...
Üzerinden 10 gün geçti ve evimin hemen yan sokağında açılan 'Gönül Kahvesi'ne' gittim ve orada da menengiç kahvesini gördüm ve orada da tatmak istedim. Hem aroması hem de tadı aynıydı. Ama bu cafede de ismi l harfi ile yazılmıştı:-)) Demekki daha çok halk arasında ismi melengiç olarak geçiyordu. Belki hiç tatmayanlarınız olabilir diye tavsiye etmek ve menengiç kahvesi hakkında küçük bilgiler vermek istedim.




Menengiç Agacı, Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu, İç Anadolu ve Akdeniz Bölgesinin dağlık kırsal kesimlerinde ekimi yapılmadan ekolojik olarak yetişir. Ülkemizin doğal bitki örtüsünün bir parçasıdır. Latincede pictacia perebinthus diye anılan Menengiç; yörelere göre Çitlembik, Çıtlık, Çedene, Çitemik, Bıttım gibi farklı isimler almıştır. Menengiç kahvesi bu agacın meyvesinden üretilmektedir. Menengiç kahvesinin içinde kimyasal madde yoktur .%100 doğaldır. (http://www.siirtdogalgida.com/)



Menengic Kahvesinin Faydaları:
Öksürügü Keser
Balgam Söktürür
Nefes Açıcıdır
Nefes Darlığına İyi Gelir
Antiseptik Özelliği vardır
Göğsü Yumuşatır
Solunum Yollarına faydası vardır
Ayak terlemelerini önler
Yaraları tedavi eder
Böbrek kumlarının dökülmesine yardımcı olur
Ses tellerine iyi gelir
Mide ağrılarını dindirir


Menengiç Kahvesinin Hazırlanışı

Her fincan süt için bir tatlı kaşığı Menengiç kahvesi cezveye koyarak kısık ateşte kaynatınız. İsteğe göre şeker ilave ederek servis yapınız. Afiyet olsun...:-))

İsteyenler Facebook'da menengiç kahvesi adı altında açılmış sayfaya kendilerini üye edebilirler ve üyelerle kaynaşabilirler....:-))

23 Aralık 2010 Perşembe

İLK GÜN

Bugün 24.12.2010.....
Yine bir yılın daha bitmesine günler kaldı. Huzur, sağlık ve mutluluk içerisinde geçireceğimizi umut ettiğim yepyeni bir yıl daha kapımızı çalmak üzere. 2011'e girmemize sayılı günler kala belki de çok uzun süre önce yapmam gereken, aklımın bir köşesinde hep olan ama bugune kısmet olan, tamamen bana özel ve siz beni tanıyan yada ileride bir şekilde bağlantıya geçip tanışacağım kişilerle duygularımı, bilgilerimi, anılarımı, düşüncelerimi paylaşabileceğim bir web sayfası oluşumunun içerisine girdim. Umarım paylaşımlarımızla çok daha güzel olucak. Herkesin şimdiden yeni yılı kutlu olsun.....